Bütün Hastalıklar Bağırsaklarda Başlar.. 

30 okunma Kasım 2020

Hipokrat yıllar önce tıp bilimine çok güzel nokta atışı yapmış aslında. Demiş ki; bütün hastalıklar bağırsaklarda başlar! O zamanlar bu sözün içeriği çok anlaşılmasa da günümüzün geldiği modern tıp bilimi bunu artık onaylıyor. Bizim en önemli bağışıklık organımız bağırsaklarımız aslında. Kaliteli bir bağırsak florası ile birçok hastalığı yenebiliriz. Bağırsaklarındaki dost bakteriler; hem metabolizmanın çalışmasında hem de sağlığının korunmasında çok önemliİbir yere sahip. O yüzden yıllardır danışanlarımın beslenme programlarında ben de probiyotikleri çok sık kullanırım. 

Peki nedir bu probiyotikler? Besinlerle birlikte veya ayrı olarak alınabilen; bağışıklık sistemi destekçisi yararlı bakterilere biz probiyotik diyoruz. Şuan bilim gösteriyor ki; birçok hastalığa karşı gardımızı almak düzenli probiyotik kullanımı ile mümkün. Yapılan bilimsel araştırmalar defalarca kanıtlamıştır ki probiyotikler; virüse bağlı gelişen ishallerin, ürogenital enfeksiyonların, kolon kanserinin, laktoz intöleransının kötü etkilerinin, allerji riskinin, yüksek serum kolesterol seviyesinin, çeşitli gastrointestinal sistem hastalıkların, kadınlarda vajinal ve üriner sistem enfeksiyonlarının önlenmesinde çok önemli etkiye sahip. 

            Probiyotikten zengin ve en doğal besin tabi ki anne sütü aslında. Bu nedenle yenidoğanlarda kuvvetli bağışıklık sistemi için ilk 6 ay mutlaka sadece anne sütü ile beslenmeyi öneriyoruz. Sonraki yaşantımızda ise beslenme programlarımıza mutlaka kefir, yoğurt ve turşu gibi besinleri de eklemeyi hatırlatıyoruz. Ancak günümüzde maalesef bu besinlerin içerdikleri dost bakteri sayısı bağışıklık sisteminin ihtiyacını karşılamıyor. Ayrıca sindirimleri sırasında mideden geçiş yaparken bu besinlerdeki dost bakteriler asidik ortamdan etkileniyor ve önemli miktarı yararlı etkilerini kaybediyor. Elbette probiyotik içerikli besinleri kullanmaya devam edelim. Çünkü sağlığımız için muazzam etkileri var. Ancak günümüzde dost bakterin maksimum etkisini görebilmek için probiyotik ilavesinin mide asidinden etkilenmeyen gıda teknolojisi ile üretilmiş toz saşe formlarını kullanmakta fayda var. 

 Günlük probiyotik alımını sağlamak adına, size birbirinden renkli probiyotik tarifler hazırladım. Pratik, hafif, sağlıklı ve en önemlisi bağırsaklarımıza ve vücudumuza dost bu lezzetleri umarım siz de çok beğenirsiniz. 

 

PROBiYOTİK LİMONATA / 5 porsiyon 

Malzemeler 

7 bardak oda sıcaklığında su, 

4 adet limon suyu, 

1 minik küp taze zencefil, 

1 avuç taze nane, 

4 paket probiyotik saşe, 

1 yemek kaşığı stevya toz tatlandırıcı, 

1 adet buz kalıbı. 

 

Hazırlanışı: Cam bir şişenin içine su, limonun suyu, kabuğu soyulmuş taze zencefil, tatlandırıcı ve 4 adet probiyotik saşeyi ekliyoruz. Şişenin kapağını kapatarak probiyotik tozların karışması için iyice çalkalıyoruz. Ardından buzdolabında bir süre beklemeye bırakıyoruz. Taze nane yapraklarını boş buz kalıplarının içine 2 adet yerleştirip üzerine su ilave ederek donduruyoruz Limonatamızı nane yapraklı buzlarımız ile birlikte soğuk servis yapıyoruz ve keyfini çıkarıyoruz. 

 

 

PROBİYOTİK AYRAN AŞI / 4 porsiyon 

Malzemeler 

2 su bardaği light yoğurt 

1,5 su bardaği haşlanmış buğday 

1 çay bardaği haşlanmış kuru fasulye  

3 probiyotik saşe  

1/3 demet dereotu 

1/3 demet roka 

1 yemek kaşığı zeytin yağı 

2 bardak su  

 

Hazırlanışı: İnce ince doğranmış dereotu, roka ve taze naneyi probiyotik saşe tozları diğer malzemelerle birlikte karıştırıyoruz ve bir süre buzdolabında bekletip soğuk servis yapıyoruz. Kuru fasulye ve buğdayı bir gece suda beklettikten sonra düdüklü tencerede pişiriyoruz. Böylece gaz ve şişkinlik şikayetine yol açmayacak ve besin değeri kaybı söz konusu olmayacaktır. Bu çorbayı probiyotik ile mayaladığımız yoğurdunuzu tarifteki miktarda kullanarak da hazırlayabilirsiniz. Bu durumda ilaveten saşe toz eklemenize gerek kalmaz. 

 

PROBİYOTİK YULAFLI KURABIYELER /10 porsiyon 

Malzemeler 

1 çay bardağı yulaf ezmesi, 

1 kahve fincanı tam buğday unu, 

2 yemek kaşığı yoğurt,  

1 yumurta,  

12 adet kuru kayısı, 

10-11 adet kuru erik, 

3 yemek kaşığı kuru yaban mersini, 

3-4 yemek kaşığı tarçın, 

1 avuç içi kadar kuru elma, 

4 kuru incir, 

1 paket kabartma tozu, 

1 yemek kaşığı zeytinyağı, 

3 yemek kaşığı kırılmış fındık, 

5 paket probiyotik saşe 

 

Hazırlanışı: Probiyotik saşe hariç tüm malzemeleri karıştırıyoruz. Ceviz büyüklüğünde hazırladığımız kurabiye harcına tepside yağlı kağıt üzerine diziyoruz ve 170 C ısıtılmış fırında kurabiyeler altın sarısı renk alıncaya kadar, ortalama 25 dakika pişiriyoruz. Fırından çıktıktan sonra soğumasını bekliyoruz. Soğuduktan sonra probiyotik saşeleri pudra şekeri gibi kurabiyelerin üzerine serpiştiriyoruz. Çocuklarınız için hazırladığınızda, diyetisyeninize de danışarak yaş aralığına göre probiotik saşelerden kullanabilirsiniz. Yetişkinler, yaşlılar fazla kilosu olanlar, diyabetli kişiler özetle herkes bu kurabiyeleri rahatlıkla tüketebilir. Bu  tepsiden ortalama 20-25 adet kurabiye çıkıyor. Tanesi ortalama 70-75 kkal’dir. Öğleden sonraki ara öğünlerde sade ya da sütlü kahvenizle birlikte ortalama 2 adet probiyotik kurabiye tüketebilirsiniz. 

Unutmayın, probiyotik ilave edilen ürünler her yaşta sağlıklı sofralar için çok kıymetlidir. Umarım tarifleri keyifle tüketirsiniz. Sevdiklerinizle birlikte sağlıklı, musmutlu bir ay diliyorum..