Bu ayki sayımızda sizlerle paylaştığımız röportaj, sadece bir başarı hikâyesi değil; aynı zamanda kararlılığın, azmin ve sınır tanımayan bir ruhun hikâyesidir. Damla Macit, sanayi gibi erkek egemen bir alanda kendine yer açarak, yıllardır süregelen önyargıları yerle bir eden bir iş kadını. Babasından devraldığı sanayi tutkusunu, çocukluk yıllarından itibaren içinde büyüten ve bu tutkuyu bir iş modeline dönüştüren Damla Hanım, sanayide kadın olmanın zorluklarını korkusuzca göğüslemiş, bu engelleri aşarak başarıya ulaşmış bir girişimci.
Damla Macit Çörtük’ün hikâyesi, onu sadece iş dünyasında başarılı kılan bir öykü değil; aynı zamanda güçlü bir lider, kararlı bir anne ve ilham kaynağı bir toplumsal liderin hikâyesi. Babasının yanında küçüklüğünden beri sanayiye adım atan Damla Hanım, elinin makine yağıyla, gözlerinin icat yapma ışığıyla parladığı yıllardan bu yana sanayide büyümüş ve kendi yolunu çizmiş. İlk başlarda babasının "Sanayi erkek işidir" önyargısını kırmak için verdiği mücadele, aslında onun bütün kariyer yolculuğunun sembolü oldu: Asla pes etmemek, kararlı ve cesur adımlarla ilerlemek.
Bu röportajda sadece sanayiye dair bir başarı hikâyesi değil, aynı zamanda güçlü bir insanın nasıl engelleri aşabileceğine dair derin izler bulacaksınız. Damla Macit, kadınların yapamayacağı hiçbir şey olmadığını, tüm önyargılara rağmen sanayide de ne kadar başarılı olunabileceğini herkese gösteriyor. Çocuklarıyla birlikte maketler yaparak onlara üretmenin ve keşfetmenin mutluluğunu aşılayan, deprem döneminde insanlara yardım elini uzatıp toplumsal dayanışmanın en güzel örneklerinden birini sergileyen Damla Macit Çörtük, aslında hepimizin ilham alması gereken bir hikâyenin kahramanı.
Genç iş kadınımız, hayatta cesaretin ve kararlılığın ne kadar önemli olduğunu kendi yaşamı üzerinden gösteriyor. Hem sanayide büyüyen bir iş kadını, hem sosyal projelerde yer alarak toplumuna fayda sağlayan bir lider, hem de çocuklarını geleceğe umut dolu bir şekilde hazırlayan bir anne olarak, Damla Hanım'ın hikâyesini okurken kendinizi hem onunla gurur duyarken hem de onun azminden etkilenirken bulacaksınız. Onun kararlılığı ve vizyonu, kadınların iş dünyasında neler başarabileceğine dair umut dolu bir ışık.
Sanayide kadın olmanın zorluğunu bilmekle kalmayıp bu zorlukları yenmek, kendi işletmesini kurmak, makine mühendisliği hayalini gerçekleştirmek ve bunları yaparken ailesine de her zaman vakit ayırmak, Damla Macit Çörtük’ün başarılarının sadece bir kısmı. Onun yolculuğu, sanayide cesur adımlar atan tüm kadınlara ilham verecek ve genç kızlara bir örnek olacaktır.
Bu sayımızda, Damla Macit Çörtük’ün sanayi sektöründeki etkileyici yolculuğunu okurken, bir kadının azimle nasıl dağları yerinden oynatabileceğine şahit olacaksınız. Keyifli okumalar dileriz!
KENDİNİZDEN BAHSEDER MİSİNİZ?
1990 yılında Dörtyol'da doğdum. Beş kız, bir erkek çocuklu ailemin ikinci çocuğuyum. Babam Kenan Macit, makine imalat sektöründe bir girişimci; annem ise ev hanımı. İlk, orta ve lise eğitimimi Dörtyol'da tamamladım. Evliyim ve iki çocuk annesiyim.
ÇOCUKLUĞUNUZ NASIL GEÇTİ?
Çocukluğum oldukça hareketliydi ve özgürce yaşayabildim. Yeni fikirler üretmeyi seven bir kişiliğim vardı ve elime geçen farklı malzemelerle tasarımlar yapmaktan keyif alırdım. Çok cesur ve korkusuzdum. Portakal çiçeklerinin tomurcuklarını toplayıp, evimizden kilometrelerce uzaklıktaki bakkala götürüp satardım; kazandığım parayla limon dondurması alırdım. Sanırım küçük yaştan itibaren ticari bir zekâm vardı. Ayrıca, eskici geldiğinde babamın eski eşyalarını satardım. Bu parayla kardeşlerime ve mahalle arkadaşlarıma dondurma ısmarlardım. Hem maceraperest hem de yaratıcı bir çocuktum. Mahallemizin yaramaz çocuklarından biri olarak anıldığım da doğrudur.
BABANIZLA VAKİT GEÇİREBİLİYOR MUYDUNUZ?
Babamla çok yakındım ve onunla vakit geçirmekten büyük keyif alırdım. Hâlâ da öyle; babamla zaman geçirmek ve ondan bir şeyler öğrenmek, benim için çok kıymetli. Evde "erkek işi" olarak bilinen tamiratları hep birlikte yapardık. Babam şamandıra tamir ederken ona yardım eder, su kanalı açarken yanında dururdum. Bu işlere küçük yaşta dâhil olmam, sanayideki süreçlere karşı bir merak ve ilgi geliştirmeme neden oldu. Babam, yorgun da olsa çocuklarıyla ilgilenmekten vazgeçmeyen bir adamdır. Kömür karası ellerini ve yüzünü yıkadıktan sonra, yemek bile yemeden bizimle çocuk gibi oynardı.
EĞİTİM YAŞAMINIZLA İLGİLİ BİLGİ VERİR MİSİNİZ?
En büyük hayalim makine mühendisi olmaktı. Ailem de bu isteğime saygı duyardı. 2010 yılında Mustafa Kemal Üniversitesi Makine Teknikerliği bölümünü kazandım ve mezun oldum. Bu süreçte babamın işletmesinde çalışmaya da devam ettim. Hem üniversite hem de sanayideki çalışma hayatım, eğitim sürecimde bana büyük bir zenginlik kattı. Bununla birlikte, makine mühendisliği hedefimden hiç vazgeçmedim. Şu anda National Technical University Kharkiv Polytechnic Institute'de makine mühendisliği bölümünde 3. sınıf öğrencisiyim.
ÇOCUKLARINIZI BÜYÜTME SÜRECİNİZİ DE ANLATIR MISINIZ?
Bir anne olarak, çocuklarıma elimden geldiğince zaman ayırmaya özen gösterdim. Çalışma hayatının yoğunluğu bu süreci zorlaştırsa da, çocuklarım her zaman birinci önceliğim oldu. Onları yetiştirirken, benim gibi üretmeyi ve keşfetmeyi sevmeleri için onlara fırsatlar sunmaya çalıştım. Pahalı oyuncaklar almak yerine, birlikte kendi oyuncaklarımızı üretmeyi tercih ettim. Bu süreçte maketler ve küçük icatlar yaparak hem eğlendik hem de el becerilerini geliştirdik. Onların keşfetme ve üretme süreçlerine katılmak, benim için son derece değerli bir deneyim oldu. Bu yaklaşımımın olumlu sonuçlarını da çocuklarımda görmeye başladım; her ikisi de tasarım yapmayı ve yeni şeyler üretmeyi büyük bir heyecanla benimsiyor.
DAMLA HANIM, YENİDEN GEÇMİŞE DÖNECEK OLURSAK SANAYİYE OLAN İLGİNİZİN KAYNAĞI NEDİR? BU YOLCULUĞA NASIL BAŞLADINIZ?
Sanayiye olan ilgim, babamla birlikte geçirdiğim çocukluk yıllarından geliyor. Babamın kir ve pas içerisinde, yorgun bir şekilde eve gelmesi beni çok etkiliyordu. İçimde, sürekli babamın yanında olup ona destek olmam gerektiği duygusu ağır basıyordu. Çocukluğumdan itibaren atölyeye gitmek ve onunla çalışmak hep istediğim bir şeydi. Küçük olduğum için babam, atölyeye gelmemi istemezdi, ancak ben her fırsatta bir yolunu bulur ve atölyeye gitmeye çalışırdım. O dönemler babam, sanayi işlerinin kadınlar için zorlayıcı olabileceğini düşünüyordu. İlk başlarda bu konuda direnç gösterdi, ama sonrasında beni hep destekledi.
BAŞKALARINDAN DA TEPKİ ALDINIZ MI?
Sanayiye adım atmanın bir diğer zorluğu, sektördeki cinsiyet temelli önyargılardı. Kadınlar, genellikle sanayi gibi fiziksel güç gerektiren bir alanda yer almıyorlar. İşçilerden tedarikçilere kadar birçok kişi, sanayideki varlığımı sorguladı. Ancak, bu önyargıları kırmak ve kadınların bu alanda da başarılı olabileceğini göstermek için kararlılıkla çalıştım. Şu anda, bir kadın girişimci olarak kendi tasarımlarımı hayata geçirmenin mutluluğunu yaşıyorum. Zorlukların her zaman var olacağını biliyorum; ancak bir kadın girişimci olarak üretmeye ve ülkemize katma değer yaratmaya devam edeceğim.
KENDİ İŞİNİZİ NASIL KURDUNUZ?
Babamla çalıştığım süre boyunca ondan çok şey öğrendim ve birlikte çok güzel işler başardık. Ancak, bir noktada çocukluğumdan bu yana iş kadını olma ve kendi iş yerimi kurma hedeflerimin zamanının geldiğini hissettim. 2023 yılı Kasım ayında, kendi işimi kurmak için adım attım. Bu, benim için hem duygusal hem de zorlu bir süreçti. Babamla çalışmak her zaman benim için bir gurur kaynağı oldu; ancak kendi başıma olmanın ve işimi kurmanın bana kattığı özgürlüğü de keşfettim. Ofisimi ve üretim alanımı kurdum, plazma kesici, spiral, kaynak makineleri, tavan vinci gibi ihtiyaç duyduğum aletleri alarak hizmet vermeye başladım. Ayrıca, KOSGEB için projemi de hazırlıyorum. Gelen yeni işleri de kalite anlayışımızdan taviz vermeden yaparak müşterilerimize teslim ediyorum. İstanbul’da düzenlenen bir fuarda stant açarak tanıtım çalışmamızı gerçekleştirdik.
MÜŞTERİLERİNİZE SUNMUŞ OLDUĞUNUZ ÜRÜN VE HİZMETLERDEN BAHSEDER MİSİNİZ?
Şu anda yeni işletmemde makine imalat üzerinde çalışıyorum ve ağır sanayi sektörünün çözüm arkadaşı olduk. CNC Plazma, CNC Oksijen ve Lazer kesim makineleri ile istenilen ölçülerde kesim yapıyoruz. Ayrıca boru lazer kesme makinesi, profil lazer kesme makinesi ve sac lazer kesme makinesi üretimine de başladım. Yerli makinelerimizi üretiyor olmanın gururunu yaşıyoruz. Değerlerimizin başında kalite, yaratıcılık, özel üretimler, müşteri memnuniyeti geliyor. Ürünlerimizi alan müşterilerimiz zamandan tasarruf ediyorlar. İş yükünü azaltıyorlar. Kullanırken kaliteli bir işlem ve duruma göre özel ölçülerde ürün elde etme imkânına da sahip oluyorlar.
GELECEĞE YÖNELİK HEDEFLERİNİZ NELER?
Gelecekte sanayi sektöründe daha güçlü bir isim olmayı ve firmamı uluslararası bir markaya dönüştürmeyi hedefliyorum. Amacım, global bir marka olarak sürdürülebilir bir firma konumuna gelmek. Şu anda Avrupa ülkeleriyle iş birlikleri kurarak makine imalatı alanında ihracat yapmayı planlıyorum. Teknoloji ve Ar-Ge'ye büyük önem veriyor; bu alanlarda ilerleyerek daha yenilikçi projelere imza atmayı hedefliyorum. Üretmek benim için büyük bir tutku ve bu tutkumu daha geniş kitlelere yaymayı arzuluyorum.
Ayrıca, firmamda daha fazla kadın istihdamı sağlamayı ve sanayi sektöründe kadınların varlığını artırmayı önceliklerimden biri olarak görüyorum. Sanayide kadın olmak elbette zor; ancak kesinlikle imkânsız değil. Kadınların bu alanda daha fazla yer alması için çalışmak ve toplumsal farkındalığı artırmak en büyük hedeflerimden biri. Onlara rol model olmayı çok önemsiyorum. Kendi projelerimi özgürce hayata geçirebilmek ve bu süreçte kadınlara ilham verebilmek, benim için mutluluğun en büyük kaynağı.
Şimdide size özelinizle ilgili bazı sorular yöneltmek istiyorum.
DEPREM DÖNEMİNDE SOSYAL PROJELERE ÖNCÜLÜK ETTİĞİNİZİ BİLİYORUZ. SİZİ BU KONUDA HAREKETE GEÇİREN NE OLDU?
Deprem sürecinde insanların yaşadığı zorluklara yakından tanıklık ettim ve bu süreçte elimden gelenin en iyisini yaparak onlara destek olmayı bir sorumluluk olarak gördüm. Bölgedeki bir firma olarak, çalışanlarımız ve aileleri için güvenli bir yaşam alanı oluşturmanın hayati önem taşıdığını düşündüm. İlk olarak, iki atölyemizi yemekhane haline getirerek, kız kardeşlerim, komşularımız ve arkadaşlarımızla birlikte yemek hazırlayıp ihtiyaç sahiplerine dağıttık. Daha sonra, AFAD ile iletişime geçerek 300 konteyner siparişi aldık ve bu konteynerleri yüksek kalitede ürettik. Bu süreçte neredeyse eve gitmeden çalıştım.
Ayrıca, depremden etkilenen çocuklar için kreşler kurduk ve bu alanları pek çok kişi ve kuruluşun desteğiyle donatarak çocukların eğitimine katkı sağladık. Bu tür sosyal projelerle topluma fayda sağlamayı ve özellikle çocukların geleceğine katkıda bulunmayı büyük bir öncelik olarak görüyorum. Yaptıklarım benim için çok anlamlı ve onur verici bir görevdi.
BU SOSYAL PROJELERDEN ELDE ETTİĞİNİZ DENEYİMLER VE EDİNDİĞİNİZ BİLGİLERİ NELER?
Bu sosyal projeler sayesinde birçok değerli deneyim edindim. Öncelikle zor zamanlarda birlik ve dayanışmanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gördüm. İnsanlar, bir araya geldiklerinde büyük güçler ortaya koyabiliyor. Elde edilen en büyük ekonomiklerden biri, kriz anlarında hızlı ve etkili çözümler üretebilmenin gerekliliğiydi.
Ayrıca projelerimizde gönüllü olan birçok insanla tanıştım ve iş birliği yapma fırsatı buldum. Bu, sosyal sorumluluk projelerinde toplumun her kesiminden sağlayacağı katkının ne kadar değerli olduğunu gösterdi.
Bir diğer önemli deneyimim ise organizasyonun gelişmesini sağladı. Proje planlama, kaynak yönetimi ve iletişim düzenlememi daha da güçlendirdim. Sonuç olarak, bu projeler benim için sadece bir yardım süreci değil; aynı zamanda kişisel ve mesleki gelişimin katkısı bulunan önemli bir deneyim oldu.
BU ARADA MAKET YAPIMINI SÜRDÜRECEK MİSİNİZ? BU KONUYLA İLGİLİ PLANLARINIZ NELER?
Öncelikle çocuklarımla başlayan süreçten bu günlere geldiğimizde farkına varmadığım bir yeteneğim daha olduğunu keşfettiğim. Maket yapımı sayesinde farklı insanlar tanıyarak çevrem genişlediği gibi gelir kaynağım oldu. Kazancımla kendi ihtiyaçlarımı giderebildiğim gibi aile bütçemize katkıda da bulunuyordum. Bundan sonra otizmli ve işitme engelli çocuklar için sosyal sorumluluk projeleri geliştirmek de en büyük hedeflerimden biri. Bu çocukların hayata katılmalarına destek olmak ve onlara eğitim olanakları sağlamak için çalışıyorum. Kurmayı planladığım atölyede bu çocuklara hem mesleki eğitim vermek hem de onları topluma kazandırmak istiyorum. Buradan herhangi bir maddi beklentim yok, amacım tamamen bu çocukların yaşamlarına bir katkı sağlamak ve geleceğe umut dolu bir miras bırakmak. Elimde bulunan tüm makineleri, projeleri bu çocuklarımıza yönelik kurulacak atölyeye hediye etmek istiyorum. Konuyla ilgili yetkililerle görüşmeleri başlattım. Ne zaman ve nerede isterlerse istesinler maket yapımıyla ilgili kurulacak atölyeye hediye edeceğim. Çünkü bu çocuklarımızı topluma kazandırmak hepimizin insanı görevidir.
YAPTIKLARINIZI ANLATIRKEN GÖZLERİNİZDEKİ IŞILTIYI VE HEYECANI DIŞARI YANSITIYORSUNUZ… DUYGULARINIZI PAYLAŞIR MISINIZ?
Sanayi sektöründeki kariyerim boyunca elde ettiğim başarıların yanı sıra, sosyal projelerde yer almak da hayatımın en gurur verici anlarından biri olmuştur. Özellikle deprem döneminde yürüttüğüm çalışmalar, ihtiyaç sahipleri için ürettiğimiz konteynerler, açtığımız kreşler ve gerçekleştirdiğim diğer sosyal projeler benim için büyük anlam taşımaktadır. İnsanların yüzlerindeki mutluluğu görmek ve onlara bir nebze de olsa destek olabilmek, bu süreçteki en değerli kazanımım oldu.
Bununla birlikte, kendi işletmemi kurmak da hayatımın en önemli dönüm noktalarından biridir. İşletmemi açarken karşılaştığım zorlukları aşarak elde ettiğim başarıyla kendimi daha güçlü ve özgür hissettim. Bugün, hem kendi projelerimi yürütüyor hem de kadınlara ilham verebilecek bir iş kadını olarak yoluma devam ediyorum. Bu yolculukta hiçbir zorluktan korkmadım; cesaretle adım atarak başarının kapılarını ardına kadar açtım.
MENTORLUK VE ALDIĞINIZ EĞİTİMLERİN HAYATINIZDAKİ YERİ NEDİR? Kariyer hayatımda almış olduğum mentorluk ve koçluk desteği benim için oldukça önemli bir yere sahip. Bilgisine ve deneyimine güven duyduğum bir hocamdan mentorluk ve koçluk desteği aldım. Bakış açımı değiştirdi ve iş kadını olarak kendimi geliştirmeme yardımcı oldu. Mentorum sayesinde empatinin, liderlik yeteneğinin ve duygusal zekânın ne kadar önemli olduğunu öğrendim. Bir mentorun size yol göstermesi, zor zamanlarda sizi motive etmesi ve kariyerinizde yeni kapılar açması çok değerli. Ayrıca, eğitimler konusunda hep açık fikirli oldum ve sürekli yeni şeyler öğrenmeye çalıştım. Girişimcilik ve inovasyon, finansal okuryazarlık ve mesleğimle ilgili teknik alanda aldığım eğitimler, dersler iş hayatımda kendime güvenimi artırdı ve beni daha profesyonel bir düzeye taşıdı. Öğrendiklerim sayesinde, işletmemde daha verimli, yenilikçi ve özgüvenli bir lider oldum. Diksiyon dersi aldım. Şimdi de İngilizceyi öğrenebilmek için kurs alıyorum, araştırmalar yapıyorum. Yurtdışına gittiğim de kısa sürede dalış dersine dahi katıldım. Yabancı bir lisan öğrenmek çok önemli. Eğitimlere korkmadan yatırım yapıyorum. Çocuklarıma da aynı yatırımı yapmaya özen gösteriyorum.
SANAYİ DE KADIN OLMANIN AVANTAJLARI VE DEZAVANTAJLARI NELERDİR?
Sanayi sektöründe kadın olmak, dikkat çekici bir durumdur; zira bu alanda kadın girişimciler oldukça nadirdir. Bir kadın olarak bu sektörde varlık göstermek, farklılık yaratır ve doğal olarak dikkat çekersiniz. Yaptığınız işler daha fazla ilgi görür, çevrenizdeki insanlar başarılarınızı merakla takip eder. Ayrıca, kadınlara genellikle daha nazik davranılması, bazı iş süreçlerinde avantaj sağlayabilir.
Ancak bu durumun dezavantajları da bulunmaktadır. Sanayi, fiziksel olarak zorlayıcı bir sektördür ve toplumun genel algısı nedeniyle bu zorlukları aşmak için kararlılık ve cesaret en kritik unsurlar haline gelir. Kadınların sanayide var olması, alışılmış bir durum olmadığından, bu sektörde yer edinmek için pek çok önyargı ve zorlukla mücadele etmek gerekir. Ben de bu süreçte sayısız engelle karşılaştım, ancak hiçbir zaman geri adım atmadım. Bu mücadeleyi vermek zorundaydım ve sonunda başardım.
KADIN GİRİŞİMCİLERE VERMEK İSTEDİĞİNİZ MESAJ NEDİR?
Kadın girişimciler ve özellikle sanayide yer almak isteyen genç kadınlara şunu söylemek isterim: Cesur olun, korkusuzca adım atın ve kararlılığınızı asla kaybetmeyin. Sanayi gibi erkek egemen sektörlerde kadın olarak var olabilmek elbette zorlu ve yorucu bir süreçtir. İnancınızı ve cesaretinizi kaybetmediğiniz sürece, karşılaşacağınız her türlü engeli aşmanız mümkündür. Ben de bu yolda birçok zorlukla karşılaştım, fakat hiçbir zaman pes etmedim. Yıldırmaya çalışanlara karşı durdum ve kendi gücümü ortaya koydum. Her zaman dik durarak, başarıya ulaşmak için büyük riskler aldım.
Hayatta istediğimiz her şeye ulaşabileceğimize inanmalıyız. Hangi sektörde olursa olsun, kadınlar kendilerini geliştirerek kendi yollarını çizebilirler. "Sanayide kadının yeri yok" diyenlere inat, kendi yerinizi yaratabilirsiniz. Kadınların topluma ve iş dünyasına katacağı çok şey var ve bu potansiyeli görmezden gelmemeliyiz. Cesaretimiz, kararlılığımız ve azmimizle dünyaya kadınların gücünü en iyi şekilde gösterebiliriz.
BU KADAR YOĞUN BİR İŞ HAYATINIZIN YANI SIRA KENDİNİZE VE AİLENİZE VAKİT AYIRMAK İÇİN NASIL BİR YOL İZLİYORSUNUZ?
Yoğun iş tempoma rağmen, kendime ve aileme zaman ayırmak her zaman önceliklerim arasında olmuştur. Özellikle çocuklarımla geçirdiğim vakit benim için son derece kıymetli. Onların büyüme süreçlerine aktif olarak katılmak, eğitimlerine ve gelişimlerine destek olmak, birlikte oyunlar oynayarak yeni keşifler yapmak, en büyük mutluluk kaynaklarımdan biridir. Aile içinde gerçekleştirdiğimiz el işi projeleri ve maket yapma gibi etkinlikler, aramızdaki bağı güçlendiren önemli aktiviteler haline geldi. Bunlarla birlikte kişisel gelişimime de büyük önem veriyorum. Haftada birkaç kez spor yaparak, kitap okuyarak ve müzik dinleyerek kendime vakit ayırıyorum. Özellikle spor, bana enerji ve zindelik kazandıran vazgeçilmez bir rutinimdir.
KENDİNİZİ NASIL TANIMLARSINIZ?
Kendimi vizyoner ve kararlı bir lider olarak tanımlıyorum. Yönetim tarzımın dengeli olmasına özen gösteriyorum ve ilham verici bir liderlik anlayışını benimsiyorum. Takım çalışmasına büyük önem veriyor, takım ruhunu oluşturacak bir ortam yaratarak, insanların fikirlerini özgürce ifade edebilmelerine olanak tanıyorum. Ekibimdeki her bireyin görüşlerini dinliyor ve katkılarını son derece değerli buluyorum; bu sayede daha yaratıcı ve yenilikçi çözümler üretebiliyoruz.
Ayrıca, asla korkusuz olmaktan vazgeçmedim. Yeni projelere adım atmaktan, risk almaktan ve bilinmeyenleri keşfetmekten çekinmiyorum. Kendi başıma olmanın getirdiği özgürlüğü ve gücü keşfettim. Başarıya ulaşmak için sabır ve sebatla çalışmanın gerekliliğine inanıyor ve bu inanç, liderlik anlayışımın temelini oluşturuyor. Cesaret, yeniliklere açıklık ve kararlılık, iş hayatımda beni bugüne taşıyan en önemli değerlerdir.
SEKTÖRDE İLERLEMEK İSTEYEN GENÇLERE NE SÖYLEMEK İSTERSİNİZ?
Cesur adımlarla ilerlesinler, risk almaktan çekinmesinler ve asla vazgeçmesinler. Karşılarına çıkan zorlukları aşarak başarıya ulaşmaları mümkün. Kendilerine olan güvenlerini asla kaybetmemeli ve her zaman daha iyisini yapmak için gayret göstermeliler. Yol boyunca pek çok engelle karşılaşacaklar, ancak bu engelleri aşmanın en etkili yolu, kararlılıkla çalışmak ve öğrenmeye devam etmekten asla vazgeçmemektir.
DAMLA HANIM, BİRÇOK FARKLI ROLÜNÜZ VAR: İŞ KADINI, ANNE, GİRİŞİMCİ, TOPLUMSAL LİDER. BU KADAR ÇOK ROL ARASINDA EN ÇOK HANGİSİNİ SEVİYORSUNUZ?
Her bir rolümün kendine has güzellikleri ve zorlukları var ve hepsi beni ben yapan önemli unsurlar. Anne olmak, bana en büyük tatmini sağlayan rollerden biri; çünkü çocuklarımın hayatlarına dokunmak, onların büyüme süreçlerine tanıklık etmek tarif edilemez bir mutluluk kaynağı. Onlara rehberlik etmek ve doğru bir şekilde yönlendirmek benim için son derece değerli.
İş dünyasında, özellikle sanayi sektöründe var olmak ve bu alanda başarılı projelere imza atmak ise profesyonel anlamda en büyük tatmini sağlıyor. Toplumsal projelerde yer almak ise manevi bir tatmin kaynağı; çünkü insanlara yardım etmek, onların yaşamlarına olumlu bir etki bırakmak beni en çok mutlu eden unsurlardan biri.
Her bir rolümün ayrı bir anlamı ve önemi var. Bu roller arasında denge kurmak her zaman kolay olmasa da, her birine hak ettiği önemi vermek için çaba sarf ediyorum. Hem iş hayatımda hem de özel hayatımda her geçen gün bir önceki günden daha iyi olmayı hedefliyorum. Bu dengeyi sağlarken kendime de zaman ayırmayı ihmal etmiyorum, çünkü bu sayede tüm rollerimi en iyi şekilde yerine getirecek enerjiyi topluyorum.
SON OLARAK, SİZİN İÇİN BAŞARININ TANIMI NEDİR?
Başarı benim için yalnızca iş hayatındaki kazanımlarla ölçülemez. Çevremdeki insanlara nasıl bir etki bıraktığım, topluma nasıl katkı sağladığım ve çocuklarıma nasıl bir gelecek hazırladığım da başarı kriterlerimin önemli bir parçasıdır. Başarı, zorluklara rağmen pes etmemek, her zaman ileriye adım atmak ve sürekli kendini geliştirmektir. En büyük amacım, iş dünyasında ve toplumda kalıcı bir iz bırakmaktır. Özellikle kadınlar için bir ilham kaynağı olmayı, onlara sınırların aslında kendi koyduğumuz yapay engeller olduğunu göstermeyi istiyorum.
Çocuklarıma bırakmak istediğim miras sadece maddi değil; aynı zamanda değerler, cesaret, kararlılık ve topluma fayda sağlayan projelerle dolu bir miras olmalıdır. Geleceğe kalıcı bir iz bırakmak ve bu dünyadan ayrıldığımda arkamda anlatılmaya değer bir hikâye bırakmak en büyük hedefimdir.
Sanayide çalışan bir kadın olarak, yaptığım her işte gurur duyuyorum. Hem profesyonel işlerimle hem de sosyal projelerimle çevreme fayda sağlamak, kadınların iş dünyasında daha fazla yer almasına katkı sunmak ve çocuklarım için ilham verici bir anne olmak benim için en büyük başarıdır. Her zaman su gibi akışkan olmayı, karşılaştığım engelleri aşarak hedeflerime ulaşmayı benimsedim. Bu felsefe beni bugün olduğum yere getirdi ve bundan sonra da daha büyük hedeflere taşımaya devam edecek.