Küllerinden doğan bir başarı hikâyesi…
Sağlıkla sınandı, Sel vurdu, yıkılmadı. Yangın sardı, yılmadı. Deprem yıktı, diz çökmedi.
Genç yaşında kimsenin gölgesine sığınmadan, sıfırdan başlayıp tırnaklarıyla kazıyarak geldiği noktada, onun azmine ve kararlılığına tanıklık etmek büyük bir onur.
Bugün Fatma Önal Önlen’in adı yalnızca Hatay’da değil; Türkiye’nin dört bir yanında, hatta dünyanın birçok ülkesinde saygıyla anılıyor.
Ve şimdi… Fast Company’nin “Kurucusu kadın olan Türkiye’nin en büyük 100 şirketi” listesinde MyOffice Mobilya markasıyla 85. sırada yer aldı!
“İNSANI SEVİYORUM, HİKÂYESİNİ ÖNEMSİYORUM”
Fatma Önal Önlen yalnızca bir iş kadını değil…
O, yüzlerce hayatın ilham kaynağı, dayanışmanın sesi, girişimciliğin kalbidir.
Genç yaşında iş hayatına atılan, Yıldız ve Mehmet Ali isimli iki evladını büyütürken dahi üretmekten vazgeçmeyen bu güçlü kadın, “Başarı, en büyük motivasyon kaynağı olup, hayatın rengi ve zenginliğidir” diyerek yola çıktı. MyOffice markasıyla çıktığı yolda, Senfoni Kır Bahçesi ve Beko Kadın Bayiliği gibi yatırımlarla istihdamda kadın imzasını büyüttü. Kadın girişimcilere cesaret verdi, umut oldu, örnek oldu.
BİR KADIN DEĞİŞİRSE, BİR ŞEHİR DEĞİŞİR
6 Şubat 2023’te yaşanan depremle sadece iş yerlerini değil, anılarını, yakınlarını, çalışma arkadaşlarını, hayallerinin bir bölümünü kaybetti. Ama yıkılmadı. Ayağa kalktı. İki yıl içerisinde yıkılan tüm işyerlerini yeniden kurdu. Ve şu sözleri bir çağrı gibi yankılandı:
“Kayıpları geri getiremeyiz, ama yaralarımızı ancak dayanışmayla sarabiliriz. Daha güçlü, daha cesur, daha dirençli olacağız. Kadınlar bu yıkımdan bir yaşam inşa edecek .”
Bu sözler sadece bir girişimcinin değil; aynı zamanda bir annenin, bir Hataylının, bir direnişçinin yüreğinden döküldü.
“Yerimizi yurdumuzu terk etmeyeceğiz” diyerek sadece kendi markasını değil, bölgenin umudunu da yeniden inşa etti.
MÜTEVAZI BİR DÜKKÂNDAN DÜNYAYA UZANAN MARKA
2013 yılında Hatay Antakya’da, kiralık küçük bir iş yerinde başladı her şey.
"MyOffice" ismini hem “benim ofisim” anlamındaki İngilizce ifadesinden hem de çocuklarının baş harflerinden aldı: M (Mehmet Ali) ve Y (Yıldız).
Kısa sürede yalnızca ofis mobilyası üretmekle kalmadı, ev, villa, otel, hastane gibi özel projelerle mimari çözümler sunan büyük bir markaya dönüştü. 2021 yılında üretim tesisini 3.000 metrekarelik modern bir yapıya taşıyarak kapasitesini büyüttü. Bu yatırımla birlikte ihracata yöneldi. Bugün Suudi Arabistan, Irak, Fas, Fildişi Sahili, İsrail, Kuveyt, İngiltere, Almanya, Hollanda ve Belçika gibi ülkelerde Fatma Önal Önlen imzası taşıyan projeler hayata geçti.
ÖDÜLLERLE TAÇLANAN BİR LİDER
Fatma Önal Önlen’in başarıları yalnızca iş hacmiyle değil, aldığı takdirlerle de ölçülüyor:
▪ 2017 yılında, Fast Company’nin “Kadın Kurucular 100” listesinde 88. sırada yer aldı.
▪ Yıllar içinde iş hacmini, kapasitesini ve marka etkisini artırarak, 2024 yılı listesinde 85. sıraya yükseldi.
▪ Aynı yıl, girişimcilik alanında fark yaratan kadınların yer aldığı EY Türkiye Girişimci Kadın Liderler Programı’na seçilen 10 kadından biri oldu.
▪ Genç kadınlara ilham olması adına hazırlanan “33 Kadın Belgeseli” içinde hikâyesiyle yer aldı
▪ Halk Bankası üreten kadınlar listesine girdi ve birçok alanda eğitimler almaya devam eti.
Her bir ödül, onun istikrarlı yükselişinin, kararlılığının ve ilham veren liderliğinin sembolü oldu.
"HAKİM OLAMADIĞIM İŞ BENİM DEĞİLDİR"
Deprem nedeniyle yıkılan mağaza ve ofislerinden sonra tüm enerjisini ayakta kalan üretim tesislerine veren Fatma Önal Önlen, iş ahlakını şu sözlerle özetliyor:
“Hâkim olamayacağım bir işe asla girmem. Kalitemizden ödün vereceksek, o adımı atmamızın hiçbir anlamı yok.”
Bu söz, yalnızca bir ticaret anlayışı değil; onun hayata ve insana bakışını da özetliyor. Her projesinde, her kararında kaliteyi, emeği ve güveni ön planda tutuyor.
"GELECEĞİ KADINLAR KURACAK"
Fatma Önal Önlen’e göre, depremin yaralarını sarmak ve bölgeyi yeniden ayağa kaldırmak için en güçlü dinamik: Kadınlar.
"Kadın denilen varlık bizatihi (kendisi) yüksek bir varlıktır. Onun yoksulluğu olmaz. Kadına yoksul demek, onun bağrından kopup gelen bütün beşeriyetin (insanların) yoksulluğu demektir.” M.Kemal ATATÜRK sözünü hayatına ilke edindi.
Kadınların üretime ve istihdama katılması için sadece mücadele etmeyen; cesaret veren, öncülük eden, yol açan Önler; “Kadınlar hayat verir. Toplumu geleceğe kadınlar taşır. Bu zorluklardan sonra, yeni bir yaşam yine kadınların öncülüğünde kurulacak. Eşit şartlar hepimizi iyileştirecek. Çalışmak, üretmek, paylaşmak bizi iyileştirecek” ifadelerini kullandı.
SON SÖZ: UMUDUN ADI DA FATMA ÖNAL ÖNLEN
Bu çağda bir kadın hem anne, hem girişimci, hem rehber, hem de umut ışığı olabilir mi?
Fatma Önal Önlen ile cevabımız net:
Evet, olabilir. Hem de fazlasıyla...
Kadınların gücünü, cesaretini ve direncini temsil eden bu başarı öyküsü yalnızca Hatay’ın değil, Türkiye’nin ilham hanesine altın harflerle yazıldı.
